Toplu sözleşmede aldıkları karar gereği sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi, 3600 ek gösterge başta olmak üzere pek çok sorunun çözümünde emeklerinin ve imzalarının bulunduğunu kaydeden Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sahadan gelen taleplerden yola çıkarak bugüne kadar yüzlerce sorunu nasıl birer birer çözüme kavuşturduysak, yeni kazanımlar üretmek için de çalışmalarımız aynı azim, inanç ve kararlılıkla devam etmektedir.”
Yalçın, birinci dereceye yükselen kamu görevlilerine 3600 ek gösterge verilmesi, üniversite idari personeline yer değiştirebilme hakkının verilmesi, akademisyen, mühendis, müfettiş yardımcısı, şube müdürü gibi mesleklerde/görevlerde ünvan-yetki-sorumluluk boyutuyla ücret dengesizliklerinin ortadan kaldırılması, üniversite daire başkanlarının diğer kurumlardaki emsalleri ile aynı özlükte değerlendirilmesi, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun beklentileri karşılayacak şekilde revize edilmesi, yardımcı hizmetler sınıfının kaldırılarak bu sınıftaki personelin genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmesi, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nda evrensel normları içerecek şekilde değişiklik yapılması ve toplu sözleşmede alınan kararın hayata geçirilmesi ve daha birçok sorunu çözmek için çalışmaya, mücadele etmeye devam ettiklerini söyledi.
“Yükümüz ağır, yükümlülüğümüz büyüktür” diyen Yalçın, “Üyelerimizin, kamu görevlilerinin, eğitim çalışanlarının, eğitim sisteminin, öğrenci ve velilerinin, okuldaki hizmetlinin, ilçe millî eğitim müdürlüğündeki şefin, memurun, üniversitelerdeki akademisyenlerin, idari personelin bütün beklenti, itiraz, talep yükü bizdedir. Bu sorumluluğumuzun bilincinde olarak, dün olduğu gibi bugün de yarın da çözümleri önerme, talepleri dillendirme, kazanımları artırma, sorunları azaltma mücadelemiz kararlılıkla sürecek. Yapılması gereken, özelde öğretmene, öğretmenle birlikte hizmetlisinden akademisyenine; genelde kamu görevlilerine yapılacak iyileştirmenin ülkeye hizmet olduğunu görmek ve bu konuda adım atmak, azan enflasyonun, faiz-kur savaşının mutfaklarımızda çıkardığı yangının söndürülmesini sağlamaktır” değerlendirmesinde bulundu.
İsrail’in Gazze’de yaptığı soykırıma da değinen Yalçın, “Bugünlerde Gazze’deki insani krizin çözülmesi, soykırımın bitmesi mücadelemiz daha fazla yoğunluk kazanmıştır. Bu, insan olmanın, İslam olmanın gereğidir. ‘Gazze’de yaşanan siyonist zulüm ve soykırımdan size ne’ diyen aymazlar çıkıyor. Kimse ‘bana ne’ diyemez. Ne insan olan ne İslam olan buna göz yumamaz. İnancımız, ‘bir kötülük gördüğünde ya elinle düzelt ya dilinle müdahale et ya da kalbinle buğzet’ der. Kayıtsız kalmayı değil, tavır sahibi olmayı öğütler. Kalbiyle buğzedenler, örgütlü olmayan, tepkisi dışarı taşmayanlardır. Örgütlenmek ise kayıtsız kalmamanın ön şartıdır” şeklinde konuştu.
Yalçın, hem sorunları çözmek için mücadele ettiklerini hem teşkilat eğitimlerini ve faaliyetlerini yürüttüklerini hem de insan onurunu korumak, Filistin’in yanında durup haysiyet mücadelesinde siyonist katillere tepki vermek için eylem ve etkinliklerinin devam ettiğini dile getirdi.
Genel Başkan Ali Yalçın, programı kapsamında Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erol Yaşar’a ziyarette bulundu. Daha sonra İl Millî Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş’u ziyaret eden Yalçın, yeni görevinde muvaffakiyetler diledi.
Ziyarette, eğitim-öğretimin niteliğini artırmanın önemine, bunun için de tüm kurumların birlik içinde hareket etmesinin gerekliliğine dikkat çekildi.
Sorunları sayan değil, çözüm üreten sendikayız